www.moralem.tr.gg
Image by Cool Text: Logo and Button Generator - Create Your Own

menü
html kodları programlar müzik bölümü ödev bölümü web tasarım eğlence mekanı anket bölümü


   
  HTML KODLARI JAVA KODLARI TASARIMLAR WEB TASARIM
  Eski Türkler Nasıl Yemin Ederlerdi?
 
htmlkod.tr.gg. Eski Türkler Nasıl Yemin Ederlerdi? Tarih: 03.05.2008 Saat: 16:19 Gönderen:
Aşağıdaki vesikalar, dedelerimizin ne şekilde and içtiklerini anlatmaktadır. Her millette yemin mukaddes bir şey üzerine yapılır. Eski Türkler de tabi aynı şekilde hareket etmişlerdir. Türk dilinde yemin etmek manası olarak kullanılan and içmek sözünden de anlaşılacağı gibi yemin, bir şeyin içilişi ile olurdu. Bu husustaki tarihi vesikaları incelersek Türklerin ne suretle ve neyi içerek yemin ettiklerini anlarız.


Milattan önce 40 senesinde Hun hükümdarı Ho-han-şa Çin sefirleriyle bir muahede akdettiği vakit bir dağ tepesinde beyaz bir at kesmişler ve kanına şarap karıştırarak dostluk akdeylemişlerdir. Eski Yunan tarihçisi Herodotos, İskit Türklerinden bahsederken şu izahatı vermektedir: ‘’Muhade aktedecekleri zaman büyük bir çömleğe şarap boşaltırlar ve bıçak ile kendilerini yaralıyarak kanlarını bu şaraba akıtırlardı. Daha sonra bu kanlı şaraba silahlarıyla yani kılıçlarını, ok uçlarını batırırlar, bundan sonra da dua ederler yahut böyle bir zamanda söylenmesi adet olan sözleri söylerler, en sonunda da bu kanlı şarabı içerlerdi’’.
Müdafa aleti yapmaya yarayan demir eski Türklerce mukaddes sayıldığından bundan yapılan kılıç üzerine yemin etmek de bütün Türklerce umumi bir surette adet olmuştur. Kaşgarlı Mahmut, lugatının demir maddesinde şu satırları yazmaktadır: ‘’Kırgız, Yabaku, Kıfçak ve daha başkaları bir insana karşı yemin verdikleri yahut ondan and aldıkları zaman, demire tazim ettikleri için, kılıcı kınından çıkarırlar, onun önüne koyarlar ve: Bu gök girsün, kızıl çıksun, yani sözümde durmazsam, ahdimi bozarsam bu demir vücuduma girsin, kızıl olarak yani kanlı bir surette çıksın, derlerdi. Kan ile çıkmak demek kılıç ile katledilmek, demir tarafından intikam alınmış olmak demektir’’.
İşte bu vesika da bize Türklerde nasıl ve ne üzerine yemin edildiğini açık bir surette anlatmaktadır. Tarih, dil bilgisi ve edebiyat tarihi bakımından son derece mühim olan Dede Korkut kitabında yemin suretini de bulmaktayız. Bu kitabın üçüncü hikayesinde, bir kalede hapsedilmiş olan Türk yiğidi Bamsı Böyrük kendisinden teminat isteyen kıza karşı şu suretle yemin etmektedir: ‘’Kılıcıma toğranayın, ohuma sançılayın, yer gibi kertileyin, toprak gibi savrulayın; sağlıyla varacak olursam, Oğuza gelüp seni helalığa almazsam…’’
Gene aynı kaynakta daha açık bir yemin sureti vardır: ‘’Kılıcın çıkardı, yeri çaldı; eyitti kim: Yer gibi kertileyin, toprak gibi savrulayın, kılıcıma toğranayın, okuma sançılayın, oğlum toğmasun, torağa on güne varmasun, beğ babamın kadın anamın yüzin görmeden bu gerdeğe girersem…’’
Türk tarihinde tesadüf ettiğimiz vakalar arasında bir Türk Halkının yemini daha geçmektedir. Bu yemini ve bu husustaki vakaları meşhur Bizans müverrihi Menander kaydetmektedir. Altıncı asırda Avar Türklerinin hakanı Bayan idi. Bayan, Avrupa’da kuvvetli bir devlet kurabilmek için Belgrad ve civarını ele geçirmeye azmeylemişti. Onun için Bizans İmparatorunun (Doğu Roma İmparatoru) elinde bulunan Sirmium kalesini üs yapmak için istemiş, muvafık cevap alamamıştı. Maksadına vakıf olmak için Sava nehrinin üzerine bir köprü kurmak lazımdı. Köprüyü muhafaza etmek için de bir donanmaya ihtiyaç vardı. Hemen faaliyete geçti. Donanma yapıldı ve Sava nehri üzerine köprü kurulmaya başlandı. Bayan’ın bu hareketini gören Bizans kale komutanı telaş içindeydi. Türk hakanı ise kale komutanına kati cevabını vermiş, Avrupalılara karşı yapmakta olduğu bu hazırlığında köprü yapan amelenin üzerine tek bir ok atılırsa Bizanslılar tarafından harp ilan edilmiş telakki ederek onlarla savaşa girişeceğini bildirmişti. Kale komutanı vaziyetten hükümdarını haberdar etmişti. Cevap gelinceye kadar Türklerden teminat almak istiyordu. Bunun üzerine Bayan maiyeti ile kalenin civarına gelmiş, iki taraf nehrin iki sahilinde karşılaşmışlar ve Bayan şöyle bir yemin etmişti: ‘’Sava üzerinde köprü kurmakta Romalılara karşı bir zarar vermek niyetinde isem ben Bayan mahvolayım, bütün Avarlar mahvolsun, gök üstümüze yıkılsın. Gök Tanrının ateşli okları bizleri öldürsün, dağlar ve ormanlar başımıza yıkılsın, Sava suyu taşarak bizleri yutsun’’.
 
  bugün 81365 ziyaretçi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol